Giriş

Akademik Eğitimde Türkiye

Peki neden böyle söyledim acaba ?

Ben zati muhterem Türkiye’ de akademik eğitime eleştiri getirenlerden birisiyim ki ; 

Yeni tamamladığımı düşündüğüm ve de henüz senesini doldurmayan, ülkemde “Yüksek Lisans” dünya’ da “Master“  adını verdiğimiz bir olay söz konusu. Hazır bitmişken sıcaklığı ile birkaç konuda fikir beyan etmeden geçemeyeceğim.

Kısadan hisse yaşanılan tecrübeler ışığında aynı hataların tekerrür etme yarışmasını yapmadan, bir soluk almak yanlısıyım.  

Tabii bu işin Doktora kısmı da var hatta, bütünleşik doktora denilen sosyal bilimlerde ağırlık kazanan bir türü dahi var olsa da, ben henüz tecrübe etmeye fırsat bulamadım. 

Gelelim akademik eğitimin başlangıcına, ama önce Türkiyede Akademik eğitimin başlamadan bittiği nokta üniversitelerdeki uygulamanın yanlış olduğu bilinen ama üşendiği için kimsenin düzeltmediği ve milli iradeye kasıt olan eğitim sistemine, evet milli irade dedim sebebi şudur ki ; 

Her şey de yerli ve milli olmamız gerektiği gibi eğitimde de yerli ve milli olmalıyız Nasıl mı ? 

3,200 civarı ön lisans bölümü var. Bilindiği gibi Meslek Yüksek Okullarında verilen bu eğitimde bugün Yüksek Öğretim kurumu veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezinden başkanları ve yetkilisi kim varsa sorunuz bu bölümleri süre sınırlaması olmaksızın 500 den fazlasını sayamaz.

Bir ara süt ve ürünleri teknolojisi bölümü görmüştüm. Bu bölüm mezunu arkadaşlar acaba ne yapıyor diye merak ederken bölümün Ülke genelinde bir çok üniversitemizde olmasına rağmen, tercih edilmediği de ortaya çıkmıştı.

Ya da aynı işi yapan ama harf farklılığı olduğu için farklı kodu olan bölümlere ne demeli ? 

Veya çağımızın teknolojisi üzerinden bir örnekleme yapalım. 

Fen bilimlerinden örnek verelim. 

Bilgisayar Operastörlüğü

Bilgisayar Operastörlüğü ve teknikerliği

Bilgisayar programcılığı

Bilgisayar Programlama

Bilgisayar teknolojileri ve bilişim sistemleri

Bilgisayar teknolojileri ve yönetimi

Bilgisayar teknolojisi

Bilgisayar teknolojisi ve programlama

Bilgisayar ve enformasyon sistemleri

Bilişim sistemleri ve teknolojileri

Bilişim ve iletişim teknolojisi

Yönetim bişilim bölümü

Yukarıda adı geçen bölümler aynı işi yapan farklı isme tabii bölümlerden sadece bir branşa örnek sayılabilinir. Ve bunların hiçbiri denk değil. sadece ismi farklı ama hiçbirinin içeriği yok.

Sosyal bilimlerden de bir örnek vermek gerekirse. 

Büro hizmetleri ve yönetici asistanlığı

Büro yönetimi

Büro yönetimi ve sekreterlik

Büro yönetimi ve yönetici asistanlığı

Veya ; 

Kamu yönetimi 

Kamu yönetimi ve siyaset bilimi  

Siyaset bilimi 

Yani ayrı ayrı tutmanın ne anlamı var ? 

Hepsi bir yana Ön lisans bölümlerinden mezun olan arkadaşlar Dikey Geçiş Sınavı ile yerleştikleri lisans bölümlerinde kendi üniversitelerine gitseler bile dersleri sayılmıyor ve 6 7 yıl Lisans eğitimi alarak, ülkemize ve geleceklerine ömürden bekleyerek ölümü bekleyen bir canlı gibi sürümceli bir hayat sürüyorlar. 

 Peki Çözüm ne olmalı ? 

Birkaç ay önce Yüksek Öğretim Kurumu’nun aldığı kararlar gereği aynı iş yapan bölümler konusunda bir çalışma yaptığını duydum. 

Umarım  devamı gelir ve DGS mağduru gençlerimiz yani ülkemizin gerçek milli servetlerinin ömürlerini heba etmeyiz ve hem ön lisans hem de lisans sonrası ve öncesi bu nedenlerle ülkemizden göçüp giden gençlerimizi tekrar kazanırız. 

Akıp giden su değil ömür ve zaman ve geri sar yeniden izle maalesef olmuyor. 

TİVİBU ile karıştırmayınız. 

Çeşitli Lisans ve Ön lisans bölümleri mevcut bende lisans “Kamu Yönetimi” olarak, kendi bölümümden örnek vermek istiyorum.  

Var sayalım sadece “Kamu Yönetimi” bölümü 30 farklı üniversitemizde var.  

Uygulamada 30 farklı üniversitede 30 farklı içerikte ders işleniyor. 

Başka bir değişle;  

Örnekleme olarak, Kütahya Dumlupınar üniversitesinde kamu yönetimi bölümünde olan bir ders olan “Yerel Yönetimler 1” adlı ders Muğla Sıtkı Koçman üniversitesinde hem AKTS hem de kredi puanı olarak karşılanmıyor.

Böylece öğrenciler çok farklı içeriklerde niteliksiz yetersiz ve  de sadece dört yıllık bir süreçte sadece bir kağıt parçası ile üniversite bitirmiş oluyorlar. 

Sonrası malum ülkemiz neden gelişmiyor diye televizyon programlarında tartışıyoruz ? 

Not : Bu yazımı Afet Haberleşme operatörü ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği bölümü öğrencisi TB3DNA “Necdet AKDENİZ ” den aldığım bilgiler ışığında güncelleyerek yazmış bulunmaktayım. Kendisine teşekkür ederim.