KİME NEYE GÖRE sosyalim?
Sosyal medyada aktif olmak nedir ne değildir?
Sosyal medya dipsiz kuyu ve bilinen belli başlı sohbet ya da resim, yazı paylaşma uygulamaları dışında milyonlarca bilinmeyen türevi olan ve sayısız güvenlik açığı barındıran; bazılarının “Durmaz” dediği davranışları yapmadan durmayacaklarını gösteren bir sanal platform.
Unutmamalıyız ki sosyal medyada aktif olmak demek, gerçek anlamda sosyal olmanın önündeki en büyük engeldir. Aynı oda içerisinde birbirlerine WhatsApp’tan mesaj atarak “su isteyen” insanlardan olmamak dileğiyle.
Sosyal medyayı kullanmak zorunda kalanlar için gözlemlerime dayalı bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum.
1- Profil resmi, özellikle İnstagram ve Facebook’ta gizli profillerde yabancı birinin sizi eklemesi için “beni ekle” mesajının yansımasıdır. Bu nedenle, doğru açıdan çekilmiş bir fotoğrafınızın olması gerekiyor. Hatta “kişilerim” seçeneği seçilmemiş ise, WhatsApp’ta da sizin numaranızı ekleyenlerin karşısında etkileyici bir fotoğrafla çıkmanız, her zaman size iyi bir puan getirecektir.
Ara not: Doğru çekilmiş fotoğraf nasıl olmalıdır sorusuna cevaben, yüzünüz açık net ve güneş ışınları veya karanlık tarafından baskılanmamış, vücut bütünlüğünü bozmadan çekilmiş ve de mümkünse öğleden sonra çekilmiş ya da kapalı mekân fotoğraflarını tercih etmelisiniz.
2-Paylaşılacak fotoğraf çok iyi bir fotoğraf kamerası ile çekilmeli; sonradan yüklenerek görüntü filtreleri ile farklı bir atmosfer oluşturulabilinir. Sosyal medyada canlı yayın yapmadığınız sürece, sonradan paylaşmanız görüntünün kontrolü ve kalitesini çok etkileyecektir.
3- Tatillerde günlük 2-3 hikâye paylaşmanızı anlayabiliriz ama bunu resim paylaşımı yaparsanız bunun bıktırıcı bir etkisi olur. Tüm paylaşımlar yüksek çözünürlük ve çok iyi düzeyde görüntü kalitesine sahip olmalıdır.
4- Paylaşım demişken paylaşmanın usül ve kurallarından da bahsetmek gerekiyor. ülkemiz şartlarında sosyal medyayı en çok kullanan kitlenin “işçi kesimi” olduğunu düşünüyorum. Ekonomik düzeyi yüksek olan holding patronları, evrak imzalamaktan sosyal medyada gezinti yapmaya fırsat bulamıyor olabilirler. Başka bir deyişle, zengine 10,000 TL ver iş kursun, fakire 10,000 TL ver de yeni İphone alsın. Hayatını vardiyalı düzende geçiren işçi kesiminin sosyal hayatı da vardiyalı olsa gerek…
5-Öğlen yemek arası vakitleri 12:00 ile 13:30 arası genellikle olsa da bazı işlerde yemek saati esnek olabiliyor. Mesela benim çalıştığım işyerinde sabah vardiyası çalışanları 13:30 ile 15: 30 arasında sosyalleşebiliyor, yani yemek molasına çıkabiliyor. Bu süreç 30 veya 60 dakika ile sınırlı olsa da sürecin sosyalleştirebildiği düzey, sadece cep telefonunda mesajlara cevap yazabilmek ve resim paylaşmak veya beğenebilmekten ibaret kalıyor…
Tabii bu işin akşam vardiyası çalışanları için yönü de var. Genellikle uykucu kesim olan bu kişiler, akşam 21: 30 ile 24:00 arasında sınırları zorlayarak, heyecan, aksiyon ve gerilimleri Facebook ve İnstagram’dan hatta WhatsApp hikayelerini izleyerek kendilerince heyecanlı bir şekilde yaşıyorlar…
Unutmadan yaptığım sosyal deneylere göre de, paylaşımlarınız da yazılı ise, resimli, kısa, öz ve net yazıların öncelik olması; Pinterest, İnstagram gibi “beğenilerin fotoğraf odaklı olduğu” uygulamalarda ise, bizzat kendi fotoğrafınızı ya da en fazla üç kişilik fotoğraflar paylaşabilirsiniz.
Ek bilgi olarak, İnstagram sayfalarında belli bir kitleye ulaşmanızın ardından belirlediğiniz dakika aralıklarında otomatik paylaşımlarınız yayına girebiliyor.
Her gün bir şey paylaşmak zorunda değilsiniz.
Spor yapıyor olmak “her gün sporda olduğunuzun gazete ilanına dönüşebileceği” anlamına gelmiyor. Bu durum kısa bir süre sonra insanların sizi takipten çıkarması için ciddi bir sebep olacaktır.
Tabii bunun da yapılabilmesinin bazı yöntemleri de yok değil…
Mesela ben “Amatör telsizciliğe” meraklıyım. Konuyla ilgili resim veya videolarımızı paylaşabilir, basitçe açıklamayı da yaparak hashtag dediğimiz etiketleme mevzunu konuya vidalayabiliriz.
Hep kendiniz olun ama duygularınızı sizden daha iyi ifade edebilen yazar ve çizerlerin hakkını da vermek gerek.. Hashtagler eşliğinde onların sözlerini de paylaşarak “ben farklıyım” diyebilirsiniz.
Fotoğraf ve videolarda farklı stiller kullanabilir onları efektlerle zenginleştirebilir; hatta başka hesaplara yorum yazmak ve paylaşımlarını beğenmek suretiyle onların ilgisini çekerek, psikolojik olarak “ben de ona yapmalıyım” kartını açmalarını sağlayabilirsiniz.
Unutmadan albenisi olan renklerin önemini de ihmal etmeyelim. Renkler çok önemli ve anlamlarını yeterince bilelim…
Yazının Sözü Uygulaması:
Dünyadaki düzen tamamen alacak verecek üzerine kurulu olsa da bazı şeyler veresiyedir.
Tarihte Bugün Ne Oldu ?
1853 – Sinop Baskını: Kırım Savaşının önemli çarpışmalarından biri olan baskında Rus Karadeniz donanması, Sinop’ta Osmanlı donanmasına ağır bir darbe indirdi.
1909 – Osmanlı tarihiyle ilgili bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla Tarihi Osmani Encümeni kuruldu.
- 1925 – Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanun kabul edildi.
- 1925 – Selahiyetsiz sarık ve ruhani kıyafet taşıyanların cezalandırılmasına ilişkin kanun çıktı.
- 1925 – TBMM kürsüsünün arkasındaki duvara Hakimiyet Milletindir yazısı asıldı.
- 1930 – Paris‘teki bir film şirketinin düzenlediği uluslararası ses yarışmasının Türkiye bölümü, Cumhuriyet gazetesince gerçekleştirildi. Yarışmaya katılan 38 kişiden Hudadat Şakir Hanım, 20 Jüri üyesinden 16’sının oyuyla Türkiye Ses Kraliçesi seçildi.
- 1931 – İktisadi Buhran Vergisi Kanunu kabul edildi.
- 1973 – Çukurova Üniversitesi kuruldu.
- 1974 – Dicle Üniversitesi kuruldu.
- 1982 – Anadolu Üniversitesi kuruldu.
- 1988 – Tek tip elbise giyilmesine karşı cezaevlerinde yapılan açlık grevleri, beş cezaevinde anlaşmaya varılması üzerine sona erdi.
- 1990 – Zonguldak‘ta 43 bin maden işçisi greve başladı.
- 1997 – Genel nüfus sayımı ve seçmen yazımı gerçekleştirildi. Türkiye’nin nüfusu 62 milyon 865 bin 574 olarak belirlendi.
- 1999 – Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi PKK terörist grup sözde lideri Abdullah Öcalan için verilen idam cezasına ihtiyati tedbir kararı aldı. Mahkeme, Strasbourg‘daki yargılama sonuçlanana kadar infazın ertelenmesini istedi.
- 2007 – İstanbul–Isparta seferini yapmakta olan, Atlasjet Havayolları‘na ait 4203 sefer sayılı,MD-83 tipi yolcu uçağı, Isparta’nın Çukurören ve Kılıç köyleri arasında kalan Türbetepe mevkiinde düştü. Uçakta bulunan, 50 yolcu ve 7 mürettebattan kurtulan olmadı.